Geçenlerde “bıkkınlık” temalı bir fotoğraf etkinliği daveti aldığımda konuya uygun fotoğrafım var mı diye zihnimi yokladım. Kayda değer fotoğrafım yok ise de nasıl yeni bir fotoğraf üretebilirim (kurgulayabilirim) diye düşünürken, biraz kendime döndüğümü farkettim.Metropollerde hayat sürenlerin aşina olduğu bu kavram tam olarak neydi?Zaman zaman benim de içine düşmekten kurtulamadığım bu duygu ya da durum üzerineyazmak istedim.Tecrübelerime ve okuduğum, incelediğim bilgilere göre daha çok, yoğun ve stresli bir iş yaşantısı, yüksek tempodakiokul hayatı ya da zorlu hayat koşturmacası içerisinde bulunan kişilerde görülmekte diyebilirim.Hoş, bizimki gibi stres seviyesi yüksek ve gelecek kaygısı 12 yaşa kadar düşen bir toplumda olağan bir hissiyat gibi geliyor bana aslına bakarsanız. 😊Popüler ismi“tükenmişlik sendromu” olan bu kavramı ruhsal bir yorgunluk dönemi, duygusal bir boşluk, dış dünyadan kopma isteği olarak niteleyebiliriz.Merak etmeyin bu durum geçici ve kolaylıkla düzeltilebiliyor.Fazla magazinel bir tabir gibi geliyor değil mi“tükenmişlik sendromu”, sanki sadece ünlülerin başına geliyormuş izlenimi veriyor😊Neyse.Bıkkınlık hissini detaylandıracak olursak, gün içindeki modumuz düşüktür ve öz enerjimizin tükendiğini hissederiz. Rutin yaptığımız işimizde ve hatta günlük yaşantımızda tahammülsüzlük,tükenme hissi,işten soğuma, yorgun ve bitkin hissetme, mutsuzluk, umutsuzluk, motivasyonda düşüş, bozuk uyku düzeni, bozuk iştah durumu gibi belirtileri de yaşıyoruzdur çoğunlukla.Diğer ileri seviye diyebileceğimiz belirtiler ise olumsuz düşüncelere kapılıp,her şeyde sürekli bir isteksizlik, yapılan iş ya da aktiviteden zevk alamama, basit işleri bile bitirmekte zorlanma, plansızlıkve hatta gelecek ile ilgili hayalsizlik şeklinde sıralanabilir.Depresyona doğru giden bir sürecin başlangıcı olabilecek bu belirtilere dikkat çekmek istiyorum.Gerçek tanı “depresyon” olmadan bu durumu çözmemiz gerekiyor. Bizi tüketen, bıktıran hayatımızı zora sokan kişi, ilişki, etken, ortam ya da durumları tespit edip; nedenini analiz edip ortadan kaldırmalıyızki; sağlıklı ve mutlu bir sosyal yaşama devam edebilelim.Sorunu tespit ettik, analiz ettik diyelim.Peki nasıl geçer bu tükenmişlik hissiyatı?Klişe gelebilir yazdıklarım.Bir kerede benden dinlemiş olun, belki sorun gözümüzde büyüttüğümüz kadar değildir, hatta belki de sorun bile değildir. Çözüm ise bazen yanı başımızda ve çok basit bir cümlede gizlidir.Sadece farketmemiz gerekiyor. Yine konu “farkındalık”a geldi değil mi? 😊Her konuda öz farkındalığımızı arttıralım.Öncelikle bize tükenmişlik hissini veren kaynak stresini azaltmak, sağlıklı beslenmek, yeterli uyku uyumak, sosyal bağlantıları güçlendirmek, düzenli egzersiz yapmak ve dinlenme ile başlamak iyi gelecektir.Ya sonra?dediğinizi duyar gibiyim.Her daim olumsuz ve bize zararı dokunan insanları hayatınızdan çıkarın “az insan, çok huzur” lafı konumuzla gerçekten bağlantılı. Sınırlarımız olsun, kendi alanımız ve ilişkilerde de mesafeli başlamak fayda sağlayacaktır. Az insan, sınır, mesafe demişken bu asosyal olup kendi kabuğuna çekilme olarak algılanmamalıdır.Herşey süreçlerden ibarettir. Kendimizezaman verelim insanları tanıma konusunda da. Söylemek istediğim enerji vampirlerinden uzak duralım ve bu sayede öz enerjimizi olması gereken seviyeye yükseltelim. Bizi seven samimiyetine güvendiğiniz kişilerle vakit geçirelim.Diğer önerilerimi de aşağıda sıraladım. Fakat en iyi gelecek ilk öneri elbette sorunu kaynağında kurutmak olacaktır. Konu iş hayatı ise örneğin;odağımız işolmamalı;hayır demeyi de öğrenmeliyiz.Öncelikle uzun çalışma saatlerimiz varsa işleri paylaşmakla başlayalım;iş yaşam dengesini kurmalıyız ve hem iş hayatında hem de özel yaşamımızda memnuniyetimizi artırmalıyız.Tükenmişlik durumundan seni çıkarabilecek diğer öneriler:

•
Hayatına yenilikler kat
.
Ruhuna
ve
z
ihnine
iyi gelecek heyecan verecek şeyler kat
; hobiler gerçekten önemli.
•
Gün içinde enerjini yükseltecek aktiviteler yap; yaşam enerjisini yükselt, dengele, stabil tut.
Her gün s
eni aktif tut
a
cak bir aktivite
yi mutlaka
yap.
•
Spor yapamıyorsan bile düzenli olarak e
gzersiz
yap,
bu sayede
mutluluk hormonu salgıla
nacaktır.
•
Sevdiklerinle
daha fazla
vakit geçir.
•
Yeni bir
şeyler
ö
ğrenmey
e zaman ayır,
zihni
n
aktifleşecek ve
bıkkınlık seviyesi azalacaktır.
•
Reiki,
Yoga
,
Meditasyon
gibi
bir disiplin ile
hem beden
i
n
i hem
de
ruh
u
n
u besle
meyi dene.
•
Stresle başa çıkma teknikleri
konulu kişisel gelişim eğitimlerine
katılabilirsin, iyi gelecektir.
Tükenmeden
bahsettiğim
maddeler
den bir ya
da birkaçı
ile önlem
al
; hayatına hareket kat.
😊
Karar verip harekete geçmek
ise
en önemli başlangıç
tır
.
Moralsizlik, bıkkınlık, gerginlik, isteksizlik gibi duygularımızı fark edip; farkındalığımızı arttırarak
bu duyguları
dönüştürmeyi seçelim.
Ayrıca b
aşkalarına yaptığımız gibi kendimize de hoşgörü gösterip iyi davranalım
.
Biz değerliyiz
bunu unutmayalım.
Biz her şeyin en iyisini hak ediyoruz.
Her
şeye rağmen
yaşama bağlı
kalıp,
sev
elim.
Her
şey sevgiyle başlar.
E
n çok
da
kendi
mizi
sev
elim.
Seher BAKIM
Comments