Tüm Yazılar

Çocukluğunu hatırla. Küçücük dünyanı altüst eden, o kısıtlı dağarcığınla baş edemediğin, bütün savunmasızlığınla altında ezildiğin...

Şimdi sanki her şey kısacık bir anda yaşanıp bitmiş gibi geliyor. Sanki evimize gelişinden gidişine kadar koskoca on sekiz yıl geçmemiş...

Şimdi sanki her şey kısacık bir anda yaşanıp bitmiş gibi geliyor. Sanki evimize gelişinden gidişine kadar koskoca on sekiz yıl geçmemiş...

Bir ağaç altında oturmakta şifalı bir şeyler var. O hep orada. Duruyor öylece. Mevsimden mevsime, yıldan yıla yavaşça büyüyor. Sen gidip...

Geçmişimden pek memnun değildim. Bir duvara toslamıştım, ne var ki, tamamen kaza olmadığından şüpheleniyordum. Aşağıhayırsız köyüne...

Geçenlerde bir matematik dersine girdim. Konu eniyileme (optimizasyon). Dikkatimin dağınık olduğu bir an, hocanın söylediği bir şey...

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte hayatımıza giren birçok kolaylığın yanı sıra, değerlerimize getirdiği değişimi de Youtube’da kısa bir video izler gibi izliyor, iki dakika sonra hiçbir şey olmamış gibi günlük yaşamlarımıza devam ediyoruz. Her şeyin yüzeysel ve geçici olduğu bir hayat inşa edilmiş ve insanlık bu düzene aldırış etmeden ve fakat mutsuzca yaşamaya devam ediyor.

Son günlerde üzerinde sürekli düşündüğüm, anlamaya çalıştığım ancak pek başarılı olamadığım, niye diye sorduğumda sadece böyle gelmiş böyle gidiyor cevabını aldığım bir konuyu paylaşmak, yazmak, yazarken biraz olsun daha iyi anlayabilmek istedim. Konumuz saygı.

Başkalarının hayatında başrol oynamaya çalışırsan, hem kendi hayatını kaçırır, hem de ‘figüran’ olarak kapatırsın perdeyi.

Küçük yaşlarda yemek konusunda mız mızlık yapan grubun için ben de yer alıyordum.

Hani bir insana 40 gün deli denirse deli olurmuş ya, bizim yaptığımız da böyle bir şey.